Şerh Edenin Önsözü

Kullarına doğru ve açık bir yol olan İSLÂM ni’metini bağışlayan, Kitâb ve Sünnet’i önlerine parlak bir ışık olarak koyan, îmân etmelerine hidâyet ederek, bildirdiği dîne büyük topluluklar hâlinde girmelerini sağlayan Allahü teâlâ’ya .hamd olsun. Kendisine uyanların, gösterdiği yolda gidenlerin, onu candan sevenlerin kurtulduğu; lisânından sıdk pınarının aktığı, beyânında hakikat nurlarının parladığı Muhammed aleyhisselâm’a ve O’nun,…

Musannifin Önsözü

(Şir’atü’l-İslâm) kitabının metnini yazan faziletli, yüksek arzulu, büyük âlimlerin önderi ve aralarında Rüknü’l-lslâm diye meşhur olan Muhammed bin Ebî Bekr (rahmetullahi aleyh) buyurdu ki: «Bize hissi ve akli delillerle kendisini tanıma imkânı veren ve ikrâm olarak mâlî ve bedeni çeşidli ibâdetlerle, emir ve yasaklarla kendisine kul olmamızı isteyen, dünyâ ve âhıretde salâh bulmamız için İslâm…

Peygamberimizin Sünnetine Uymak

PEYGAMBERİMİZİN (sallâllahü aleyhi) ve seîlem) SÜNNETİNE UYMAK Bezâziyye kitabında diyor ki: Şâri’ yanî şeriat sâhibi Peygamberimiz (sallâllahü aleyhi ve sellem)’in bâzen yapıp, bâzen terk ettiği şeylere Edeb, devam üzere yapıp da 1-2 kere terk ettiği şeylere Sünnet denir. Gâye kitabında diyor ki: İşlenmesinde sevab, terkinde kınama ve azarlama olup ceza olmayan şeylere Sünnet denir. İmâm…

İman Bilgileri

Bu fasıl, millet-i islâmın ve dînin sünnet, şeriat ile sâbit olan inançları hakkındadır. Kelâm ilminin meseleleri, Allahü teâlâ’nın zâtı, sıfatları, peygamberlik ve ona âid bilgilerdir. Bu bilgilere akâid bilgileri denir. Çünki îtikad yanî inançlarla ilgilidir. Kelâm ilmine, şer’î ilimlerin esası, temeli olma yönünden kavâid (yanî kâideler) de denir. Bu ikisi aslında bir olup, mefhûm, îtibar,…

Amellerde Niyet

Allahü teâlâ için niyeti hâlis etmek islâmın sünnetindendir. Resûlüllah (sallâllahü aleyhi ve sellem) «Allahü teâlâ buyurdu ki: «İhlâs, sırlarımdan bir sırdır. Onu kullarımdan sevdiğim kimselerin kalbine tevdî ederim» buyurmuştur. İhlâsın hakîkati, tâatlerde riyâyı terk etmektir. Hadâik’te böyle diyor. Niyetsiz amel olmaz. Resûlullah (sallâllahü aleyhi ve sellem): «Allahü teâlâ, sözü ancak amel İle, ameli ve sözü…

İlim Öğrenme ve Öğretmenin Sünnetleri

Kulda bulunan yüksek mertebelerin en üstünü, kazandığı mertebelerin en şereflisi din ilmidir. Hadîs-i şerîfde: «İlim ile olan az amel çoktur. Câhillikle yapılan çok amel azdır» buyuruldu. Buradaki azlık, çokluk sevab ve kabûl yönündendir. Yine Resûlullah (sallâllahü aleyhi ve sellem), bir âbid ile bir âlimden bahsederken: «Âlimin, bilgisiz âbidden üstünlüğü, benim sizin en aşağınızdan üstünlüğüm gibidir»…

Kur’an-ı Kerim Okumanın Sünnetleri

Kur’ân-ı kerîm okuyan kimsenin kırâetten maksadı, kalbindeki yalnızlığı ve sıkıntıyı kaldırmak, dünya üzüntülerini gidermek, Mevlâ’ya kavuşma şevkinin hakkını yerine getirmek, kulluk ahkâmını bilmek ve hizmet âdâbında kusûr etmemek olmalıdır. Kur’ân-ı kerîm’i yukarıdaki maksadlar ile okuyan ve onu önde tutup her şeyde ona uyana Kur’ân-ı kerîm şefâatçi olur. Bu vecîbelere riâyet etmekten kaçınan ve Kur’ân-ı kerîmi…

Kur’an-ı Kerimin Fazileti

Bu fasıl, Kur’ân-ı kerîmin faziletleri, onu öğretmenin ve öğrenmenin üstünlükleri, onu okumanın sünnet ve edebleri hakkındadır: Kur’ân-ı kerîmin yüceliği, yüksekliği, faziletleri sayıya gelmez. Sonu, sınırı yoktur. Çünki Allahü teâlâ’nın kadîm kelâmıdır. Onun üstünlüğü, Allahü teâlâ’nın mahlûklarına üstünlüğü gibidir. Hadîs-i şerîfde: «Kur’an Allah’ın metîn ipidir. Mânalarının hepsi anlaşılmaz, bitmez. Çok okumak ve dinlemekle eskimez, usanılmaz…» buyuruldu.…

Kur’an-ı Kerim Okumadaki Müstehaplar

«Tîn sûresinin son âyetini okuyan, Belâ ve ene alâ zâlike mineşşâhidîn desin» hadîs-i şerîfdir. Bu âyette: «Allahü teâlâ, hükm edenlerin en âdili değil midir?» buyurulmakta, cevâbında ise «Evet, ben buna şâhid olanlardanım» denilmektedir. Kıyâmet sûresi, son «Eleyse zâlike…» yanî daha önce sayılanlar için «Bunlara gücü yeten ölüleri diriltemez mi?» âyetini okuyunca «Evet O her şeye…

Mushaf-ı Şerif Yazma Adabı

Sünnetlerden biri de, Mushaf’a ta’zîm olarak, çok ince harflerle ve okunmayacak kadar küçük yazmamaktır. İmâm-ı A’zam ve İmâm-ı Ebû Yûsuf’a (rahımehumallah) göre mekrûhdur. Künyede zikredildiğine göre, tenzîhen mekrûh olması ümmîd edilir. Ömer (radıyallahü anh) bir kimsede, çok küçük ve çok ince hat ile yazılmış Mushaf gördü. Bu nedir? diye sordu. O kimse Kur’ân-ı kerîmdir dedi.…